30 Mart 1972 Kızıldere Direnişi Vesilesiyle; Mahir Çayan ve Yoldaşları Bugüne Devrimci Bir Gelenek, Bir Miras Bırakmışlardır!

Ey acı

Etimden damla damla

Yüreğimden sellercesine

Sen

İnsan etinin neresinden

İpler damlar kurşunlar

İşkenceler, siz

Ve sen ey

Ekmekten

Sudan

Dostan aziz kurtuluş

Sen

Acının neresindensin

Hasan Hüseyin Korkmazgil

1970 senesinde coğrafyamızda 15-16 Haziran büyük işçi direnişi ile kitlelerin aktif mücadelesi bakımından önemli bir tecrübe yaşanmıştır.”

Bu dönemde aynı zamanda devrimci öğrenci hareketlerinde öne çıkan devrimci önder kadrolar gelişen kitle hareketlerinde öneli roller üstlenmiş, öncülük etmişlerdir. Ne var ki devrimci mücadelenin önemli bir eşik atladığı, yükselişe geçtiği, birbirini izleyen gelişmeler akabinde; egemenler, iktidarlarının büyük bir “tehlike” ile karşı karşıya kaldıklarını görerek 12 Mart 1972’de askeri sıkıyönetimi devreye soktular. Sıkıyönetim mahkemeleri kurarak pek çok devrimci, komünist, demokratı yargıladılar ve ağır cezalara çarptırdılar.

Öte yandan düzenin sac ayaklarından birisi olan Anayasa Mahkemesi’de Sıkıyönetim Komutanlığınca ciddi bir basınç altında tutuluyordu. Ve yine sıkıyönetim komutanlığınca dar ağaçlarının hazırlanmakta olduğu dar ağaçlarının hazırlanmakta olduğuna dair bildiriler yayınlanıyordu. Yapılan bu yargılamalarla dönemin devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idam edilmesi de peşi sıra geldi.

Askeri sıkıyönetim yükselen devrimci mücadelenin verdiği korku ile tüm devrimci hareketlere fütursuzca saldırıyor, devrimci gençleri katletmekte en ufak bir tereddüt yaşamıyordu doğasına uygun olarak.

Mahir Çayan ve yoldaşları da aynı süreçte yargılandılar. Ancak onlar bir firar eylemi gerçekleştirerek hapishaneden kaçtılar ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ne yerleştiler. Bu bölgede Ünye’de bulunan İngiliz teknisyenleri rehin alarak, Denizlerin idamını önlemek amacıyla bir eylem gerçekleştirdiler. Bunu içinde Kızıldere köy muhtarının evinde kaldılar. İngilizlerin kaçırıldığının öğrenilmesi üzerine bölgede geniş çağlı yapılan arama sonucu ve bu arma sırasında köy muhtarının evine gelen jandarmalara muhtarın verdiği ihbar mektubu ile Mahirlerin yeri de açığa çıkmış oldu.

Kaldıkları evin ve köyün sarılması sonucu THKP-C üyeleri; Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Sinan Kazım Özdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy ve THKO üyeleri Cihan Alptekin ve Ömer Ayna “teslim olmamayı” ve sonuna kadar çarpışmayı karar alırlar.

Çarpışmanın ilk saatlerinde açılan ateş sonucu Mahir Çayan başsından aldığı kurşun ile şehit düşerken, daha önceden kararlaştırıldığı üzere İngilizler öldürülür. Açılan yaylım ateşi sonucu Mahir Çayan’dan sonra diğer yoldaşlarda şehit düşmüştür. Yalnızca Ertuğrul Kürkçü samanlığa saklanarak hayat da kalabilmiştir.

Devletin buradaki tek gayesi; burada bulunan öncü kadro bileşenini imha etmektir. Egemenler bu katliam ile bir kez daha tarihe kara bir leke düşürmüşlerdir.

12 Mart darbesi tüm darbelerde olduğu gibi ilk hedef olarak; Komünist devrimci demokrat kesimleri ve toplumun ezilen, emekçi, kitleleri hedef almıştır. Devrimci mücadelenin kazanımlarını ortadan kaldırarak kitle hareketlerinin geriye düşmesini amaçlamıştır. Filli olarak da dönemin devrimci önder, militan kadrolar ve taraftarlarını da idam ederek, katlederek toplum üzerinde korku atmosferini hakim kılmayı amaçlamıştır.

Ezilenlerin direnişlerin tarihinde, Kızıldere Katliamı’nda yitirdiğimiz devrimcilerin teslimiyete meydan okuyuşları ile yerlerini almışlardır. Her yıl 30 Mart’ta onları anıyor ve mücadeleleri bugün de kavgamızın ışığı olmaya devam ediyor.

27 yaşında şehit düşen Mahir Çayan ve yoldaşları devrimci mücadele tarihimiz bakımından bugüne devrimci bir gelenek, bir miras bırakmışlarıdır. Mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyor ve onları anıyoruz.

Yine parti içinde zorlu bir sürecinde örnek önder kadro rolünü üstlenmiş MKP 4. Genel Sekreteri Cüneyt Kahraman’da 97 martında şehit düşmüştür. Cüneyt yoldaşın mücadele mirası önünde saygıyla eğiliyor ve anılıyoruz.

Egemenler, direnen halkarı ne kadar tahakküm altına almaya çalışırlarsa çalışsınlar direnenler ve mücadelesi uğrunda çarpışanlar faşizmin boyunduruğunu parçalayacaktır.

Maoist Komünist Parti

Dava Tutsakları

Mart 2021