CEMAL ÇAKMAK

MKP Açıklasından: 1966 yılında Erzincan, Refahiye’de yoksul bir köylü çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi o küçük yaşlarda iken önce kısa bir süreliğine Ankara, oradan da Istanbul’a göç etti.

1988 yıllarında bir süreliğine legal partilerde siyasi faaliyet yürüten Cemal Çakmak yoldaş aynı yıl içerisinde MLM ideolojisiyle tanışarak vakit kaybetmeden partimiz saflarında yer aldı. 1991 yılında “Bir Dersim yetmez, binlerce Dersim yaratmalıyız” şiarıyla uzun zamandır uğraş verdiği ve hedef koyduğu yeni alanlar yaratma anlayışıyla partinin ilk Doğu Karadeniz Gerilla Birliği’nde ön saflarda yer aldı. Birlik bölgeden çekilene kadar orada kaldı, daha sonra istanbul’a döndü.

1992’de tekrar aynı bölgeye çıkan birliğe katıldı. 1992 Geçici Birleşik Merkez Komitesi döneminde, o dönemin Askeri Komisyon Sekreteri olan İsmail Bulut yoldaş önderliğindeki gerilla birliğinde yer aldı. Karadeniz-Artvin kırsalında yaralı olarak esir düştü. Burada bir gözünü kaybetti. Ağır yaralı olduğu halde 15 gün kadar gözaltında kalarak, yoğun işkencelerden geçirildi. Daha sonra tutuklanarak önce Ankara Ulucanlar, oradan Nevşehir Hapishanesi’ne götürüldü.

1993 Nevsehir firarından sonra Yozgat Hapishanesi’ne götürüldü. Orada uzun süre yürüttügü açlık grevinden sonra tekrar Ulucanlar Hapishanesi’ne getirildi. Hapishane yaşamı süreli, süresiz olmak üzere onlarca açlık grevi ve ölüm oruçları ile geçti. Gittiği her hapishanede düşmanın hedefi durumuna geldi. Yaşamında yoldaşları ile olan ilişkileri, diğer siyasetlerle olan ilişkileri, sevgisi, seviyesi, konuştuğu-yaptığı her şeyi süzgeçten geçirerek, nakış nakış işleyerek çevresindekilere benimsetmesi, kazanmacı kişiliği herkes tarafından örnek alındı. Sadece kendi yoldaşları değil, bütün devrimciler, siper yoldaşları onu çok sevdi, saydı. O devrimci kamuoyu tarafından efsaneleştikçe, düşman katlanamaz, tahammül edemez hale geliyordu.

Bunun için defalarca tezgah tertipledi, fakat her seferinde Ulucanlar’daki direnişçiler tarafından boşa çıkarıldı. Önce sevk kararları, sonra hastaneye götüreceğiz diyerek kaçırmaya çalışmaları vb. oyunlar da sonuç vermeyince, uzun süredir tezgahlanan hapishane operasyonu sıradan ve sunni sebepler gerekçe gösterilerek hayata geçirildi. Operasyonda adı birkaç siper yoldaşı ile birlikte megafonla hapishanenin dört bir tarafında yankılanıyordu: “Kör Cemal’i ayırın”, “O’nu buraya getirin.” Operasyonda vücudunun çesitli yerlerinden kurşun yaraları aldı. Kanlı hamamda saatlerce süren işkencelere maruz kaldı. Vücudunun her yerine neşterle kesikler atıldı. Operasyon sonrası alelacele Yozgat’a, cenazesi ailesine verilmek üzere yollandı. Yaşadığının farkına sonradan varıldı. Yaraları önce Yozgat Hapishanesi’nde sarıldı. Daha sonra hastaneye gönderilerek, yaraları dikildi. Daha sonra Burdur Hapishanesi’ne gönderildi. Orada vücudundaki kurşunlardan ancak biri alınabildi. Kısa bir süre sonra Burdur operasyonu yaşandı. Oradan vücuduna aldığı yeni kırık ve darbelerle Bursa Hapishanesi’ne götürüldü.

19 Aralık 2000 katliamında Edirne F Tipi Hapishanesi’ne götürüldü. 2002 yılında sağlık sorunlarından ötürü tahliye edildi. Kısa bir süre tedavi gördükten sonra yeniden faaliyet yürütmeye başladı. O, dünya devrim tarihine altın harflerle yazılmış örnek bir devrimci, komünist bir önderdir.

Çakmak yoldaş zindan direnişlerinin meşalelerinden biriydi. Onu Ulucanlar Hapishanesi’ndeki direnişiyle düşman da, halkımız da çok iyi bilir. 19 Aralık şanlı direnişi onu çok iyi bilir. Bu süreçte parti üyesi olarak kahramanca bir duruş sergiledi. Bombalarla dağşlanan gözü ve bedeni ideolojisinden aldığı güçle düşman mevzilerini vuran bir ateş topuydu. 1996 şanlı Ölüm Orucu direnişinin yigit önder savasçılarından biriydi. 17’lerle birlikte ölümsüzleştiğinde Siyasi Büro Merkezi Yazı Kurulu üyesi ve 2. Kongre delegesiydi.