AYDIN HANBAYAT

MKP Açıklamasından;

1962 Dersim-Mazgirt, Akyünlü Köyü doğumlu olan Aydın Hanbayat yoldaş gençlik yıllarından itibaren örgütlendiği partimiz saflarında kesintisiz bir şekilde mücadele yürüttü. Komünist önder Cafer Cangöz yoldaşla birlikte hapishanelerdeki en kritik ve çetin süreçlerde yer alan partimizin önder kadrolarından Aydın Hanbayat yoldaş, 12 Eylül 1980 Askeri Faşist Darbesi öncesinde partimizin faal bir militanıydı.

Belirli Tarihsel Süreçler ve Aydın Hanbayat:

Aydın Hanbayat yoldaş çocukluk yılarından itibaren mücadeleye katılmaya başladı. Öğrencilik döneminde lise temsilciliğini yaptı. Faaliyetlerinden dolayı aranmaya başlayınca kırsal alana çekilerek gerillaya katıldı. Bu dönemde çeşitli eylemlerle anılmaya başladı. 77-78 yılında Geyiksuyu toprak işgalinde yakalanarak 8-9 ay Hozat Hapishanesi’nde yattı. Çıktıktan sonra mücadeleye devam etti. Her bulunduğu alanda üretime katıldı. Gezdiği yerlerde ekin biçme, bahçe ve meyve bakımı gibi işlerde köylülere yardım etti. Orhan Bakır’ın ölüm yıldönümü dolayısıyla yapılan Bakıl Ağa’nın cezalandırılması eyleminde yaralı ele geçti. Çeşitli işkenceler sonucunda Elazığ Askeri Hapishanesi’ne getirildi.

Partimizin önceli olan TKP(ML)’nin ana davasında birinci sanık olarak idamla yargılandı. Yaralanmasına karşın, yurtiçi ve yurtdışında yapılan baskılara rağmen tedavi edilmedi (mahkeme protestoları, avukat açıklamaları, konsolos önünde eylemler gibi). Yoldaş bunlardan dolayı felçli kaldı. Ailesi, avukatları ve kamuoyu baskısı sonucu kendisine “hastaneye götürüyoruz” denilerek, Elazığ askeri hastanesinden alındı. 6-7 ay boyunca nerede olduğundan haber alınamadı. Çeşitli girişimler sonucu Diyarbakır Hapishanesi’nin işkencehanesinde bulundu.

O yıllar Diyarbakır Hapishanesi’nin direniş dönemiydi. Direnişi dağıtmak amacıyla buradaki yoldaşlarımız ve siper yoldaşlarımızla birlikte Eskişehir tabutluklarına taşındı. Buradaki hücre tipi hapishanede mücadele, isyana dönüştü. Açlık grevinin otuzuncu gününde olan tüm direnişçiler çok kötü şartlarda ring araçlarında üst üste istiflenerek nakledildi.

1991’de şartlı salıverildi ve aktif mücadeleye dışarıda devam etti. Partizan dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. 1993 yılında altı ay kadar yurtdışında faaliyet yürüttü. Ülkeye geri döndükten sonra 1994 Ekim ayında yeniden düşmana esir düştü. Hanbayat yoldaşın partimiz içerisindeki öne çıkan özelliklerinden en belirgin olanı örgütleme yeteneğiydi. Attığı her adımda kararlılık, kendine güven ve devrime olan inanç kristalize bir şekilde kendini belli ediyordu. O’nun bu özelliğinin farkına sadece partimiz değil partimiz dışındaki pek çok kurum-kuruluş ve kişi de farkına varmıştı. Bundan dolayı çok geniş kitleler içerisinde saygınlığı ve iş yaptırabilme gücü olan komünist bir kişilik olarak kendini her alanda ortaya koydu.

Kısaca O tam bir pratik adamıydı. Bu yönüyledir ki devrimci kamuoyu içerisinde O’nun adını duymayan yoktur. Hanbayat yoldaş, 1981 parti 2. Konferans’ı sonrası örgütlenen ilk gerilla birlikleri içerisinde yer aldı. Profesyonel ajan ve yerel despot, “Bakıl Aga’yı” cezalandırma eyleminde yaralı olarak düşmana esir düştü. Zindanda boyun eğmeyen baş, durmayan yürek, susmayan sesti. Düşsüz bir sözde hayatın ölü mezarları ile arasına her zaman nitel ayrım çizgisi çekerek parıldayan devrimci savaş siperlerimizden biri olarak 1980’li yıllarda zindanda parti üyesi oldu. Zindandan çıktığında aynı ısrarla mücadeleye devam etti.

1993’deki partimizin Olağanüstü Konferans’ında MK üyeliğine seçildi. Sonra tekrar düşmana esir düşen Aydın yoldaş, Cafer yoldaşla birlikte partimizin Cezaevi Merkezi Örgütlülüğü’nün önderlerinden biri olarak devrimin zindandaki savasçılarının direniş siperlerinin örülmesinde büyük rol oynadı. 19 Aralık Kahramanlık Haftası’nın bizzat hem savasçısı ve hem de önderlerinden biriydi. 17’lerle ölümsüzlestiğinde partimizin Genel Sekreter Yardımcısıydı.