Erkek egemen burjuva devletin baskı ve sömürüsü altında ezilen değerli kadınlar ve ezilen cinsel kimlikler!
1 Mayıs, eşitlik ve özgürlük mücadelemizin zaferi için stratejik önem taşıyan, tarihi anlamıyla, bir hesap sorma ve kavga günüdür!
Taksim ‘77, ‘89 1 Mayıslarında, ‘96 Kadıköy 1 Mayıs’ında polis kontra işbirliğinde ezilerek, dövülerek, kurşunlanarak katledilen, yoldaşları ve aralarında bulunan ölümsüzleşen kadınları saygıyla anıyor, onların ideallerini yaşatma sözümüzü bir kez daha yineliyoruz.
1 Mayıs’ı; işçi direnişlerinde, adalet nöbetlerinde, zindanlarda, gözaltlarında, dağlarda ve kentlerde gerilla ve milis mevzilerinde, Rojava kadın devriminin inşası ve savunmasında karşılayan tüm kadınları ve ezilen cinsel kimlikleri coşkuyla selamlıyoruz.
‘Dünyanın bütün işçileri birleşin’ sloganını, ‘dünyanın tüm işçi ve emekçi, ezilen kadınları birleşin’ diyerek de geliştiren kadın özgürlük mücadelemiz, kuvvetini cins ve sınıf mücadelesinden almaktadır.
Patriarkayı, faşizmi, kapitalizmi, emperyalizmi paramparça ederek özgürlük ve eşitliği sağlamak, politik savaş örgütü olarak konumlanan KBDH’ın varlık sebebidir.
Erkek- Devlet Şiddetine karşı Jin, Jiyan, Azadî! Yaşasın 1 Mayıs!
Faşizm ve erkek egemenliği, en koyu haliyle faşist Türk burjuva devletinde somutlanmaktadır. Ve onun bugünkü iktidar temsilcisi AKP – MHP’dir, faşist diktatör Erdoğan’dır. 22 yıllık iktidarı boyunca, toplumda siyasal islamı, faşizmi, erkek egemenliğini pekiştiren uygulamalarla erkek bir nüfus yetişmiştir. Evde, sokakta, işyerinde bu iktidarın ideolojik ve siyasi etkisi alanında nice Erdoğanlar, kadın düşmanı erkekler vardır.
Karabük’te Kilyos çayında katledilen Gabonlu siyahi kadın Dina’nın bedenindeki kanlı erkek elleri, Kürdistanlı gerilla kadınları katleden Erdoğan’ın elleriyle buluşuyor. Gülistan Doku’yu kaybederek katleden katil erkeğin elleri, kontra şefi Süleyman Soylu’nun elleriyle buluşuyor. Özgecan’ı yakarak katleden erkeğin elleri, Kürt- Alevi köylerini, Cizre bodrumundaki özyönetim direnişçilerini yakan AKP-MHP iktidarının elleriyle bütünleşiyor.
Faşizm bir baskı ve sömürü düzenidir. Erkek egemenliği; devletin ve toplumdaki egemen erkeğin, şiddet dereceleri farklı olmakla birlikte, kadınlar ve ezilen cinsel kimlikler üzerinde, söz, eylem, örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskı ve engellerdir.
Erkek egemen burjuva devletin ideolojik ve siyasi egemenliğinin doğrudan veya dolaylı olarak yedekleri haline gelen erkekler, yaşamda ve mücadelemizde karşımıza dikilmekte, fiziki ve psikolojik şiddet uygulamaktadır. Ev içinde kadın emeğini sömüren erkekler ile işyerinde işçi kadın emeğini sömüren sermayedarlar kadının ezilen, ikinci cins pozisyonunu pekiştirmektedir. KBDH olarak, erkek egemenliğini de tıpkı sermaye egemenliği gibi yerle bir etmek istiyoruz.
Yaşamı direniş kılan kadınlar!
Burjuva partilerin hepsi, devlet partisidir. Bu devlet, sadece yıkılır, sadece yok edilir. Bir devrim hareketi olarak KBDH, tüm burjuva partilere mesafelidir. Karşı safta görür ve onlara karşı mücadeleyi, direnişi, savaşı büyütmeyi esas edinir. Saray rejimi de, burjuva restorasyoncu ittifak da, erkek egemenliğinin ve sermaye egemenliğinin devamı niteliğindedir.
Kadın özgürlük mücadelesi, bugün çok daha fazla sokak hareketini, silahlı ve silahsız değişik türden eylem biçimlerini yükseltmeye odaklanmalıdır. 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a ve tüm bir yıla, dikkatimiz ve yoğunlaşmamız, halk hareketini, kadın hareketini ve eylemleri geliştirmeye, savaş planları içinde olan erkek egemen faşist devlete karşı, savaş hazırlıklarımızı güçlendirmeye dönük olmalıdır.
Büyük Kazanmak İçin
Gözaltı, tutuklama, kaybetme, katletme, susturma temelli saldırı stratejisi uygulayan faşist devletin, gelişebilecek devrimci halk ve kadın ayaklanmalarının önünü alma politikalarını boşa çıkartalım. Ölüm ya da sıtma gibi iki seçenek arasına konulamayacak düzeyde, iddia ve özgüven sahibi olan kadın özgürlük mücadelesi güçleri olarak siyasi süreci, örgütlenerek ve eylemin hareketine başvurarak ilerletelim.
Tam da bu nedenle, 1 Mayıs mücadelesinin bir bileşeni olan KBDH’ın temel çağrısı şudur: İşçi, emekçi kadınların Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta, sokakları, meydanları, eylem alanlarına çevirelim. Üretimi durduralım, direnişe geçelim, Taksim’de ve 1 Mayıs alanlarında buluşalım.
Türkiyeli ve Kürdistanlı kadınlar olarak, bu 1 Mayıs’ta kadına okulları yasak eden Afganistan rejiminden, Jîna Mahsa Emînî halk kadın isyanının intikamını alma hırsıyla kadınları idam eden, zehirleyen İran rejiminden, özgürlük mücadelesi veren komünist gerillaları katleden Filipinler diktatörlüğünden, mezarda emeklilik yasası çıkaran emek düşmanı Fransa iktidarından da hesap soracağız. Bütün faşist erkek egemen iktidarlar, kadın düşmanıdır, işçi emekçi düşmanıdır. Dünya kadınlarının birleşik mücadele bayrağını yükseltelim!
Kadın emeğini sömüren, kadınları katledenlerden hesap sormak için
Eşitlik ve özgürlük için
1 Mayıs’ta sokağa, eyleme, özgürleşmeye!
KBDH Genel Konseyi