Yoldaşlarımızın ölü bedenleri-mezarları dahi faşizmi korkutmaktadır

KAMUOYUNA!

AKP-MHP faşist iktidarının merkezi bir politikası olarak tüm kurum-kuruluş ve çeteleri aracılığıyla uzun süredir sistemli bir şekilde sürdürdüğü, ölümsüzleşen gerilla cenazelerine işkence, cenazeleri kaçırma, defin işlemini engelleme, mezarlıklara-cemevi ve camilere almama, mezarlara saldırı, şehit ailelerine baskı ve tehdit gibi bir dizi faşist uygulama söz konusudur.

Derin ekonomik ve siyasal krizlerle boğuşan tekçi faşist iktidar, geniş toplumsal muhalefet karşısında yaşadığı yönetememe-hakim olamama krizini aşabilmek için ezilen sınıf ve halkların muhalif kesimine ve özellikle de onun mücadele mevzilerinde korkusuzca yer alan devrim ve komünizm savaşçılarına açık faşizm ve terör uygulamaktadır.

İçinde bulundukları durumdan kurtularak, ezilen sınıf ve halkların amansız mücadelelerini ve iradelerini kırarak hükümranlığını sürdürebilmek için, işbirlikçisi oldukları emperyalist-kapitalist sistemin kendi çıkarları doğrultusunda dizayn ettiği hukuksal ve toplumsal normları dahi yok saymaktadırlar.

Toplumsal tarihin kadim bir geleneği olan ölülerini gömme, aynı zamanda toplumların tarihsel hafıza depolama biçimidirler. Tarihte her egemen güç ve tiranlık, baskı-şiddet uyguladığı sınıf ve katmanlara bir hafıza yitimini de dayatmıştır. Toplumsal hafıza, baskıya karşı direnişin ve toplumsal mücadelenin teminatıdır. Bundandır ki bütün toplumsal sistemlerde, köleciler-sömürgeciler-emperyalistler-faşistler karşıtlarının hafıza merkezlerine saldırmışlardır. Bu yöntem aynı zamanda en eski psikolojik harp taktiklerinden biridir. Tarihten aldığı dersle Türk hakim sınıfları ve onun günümüzdeki faşist bloğu da geniş toplumsal muhalif kesimlere saldırılarını sürdürürken, psikolojik savaş metotlarını elden bırakmamaktadır. Son günlerde sıkça gündeme gelen mezarlara saldırılar, esas olarak geçmişten günümüze süreklidir ve sistemlidir. HPG gerilla mezarlarına saldırılar, alevi, ezidi vb mezarlara saldırılar, şehitliklere saldırılar faşizmin sürekli saldırganlığı olmuşlardır. Mezarlarımıza kazınan isimler, resimler ve sözler silinmiş, anıtlar yıkılmış, parçalanmıştır. Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olan bu hafıza mekanlarımız komünist devrimci ve yurtsever hareketin ve ezilen halkların tarihinde büyük önem arzetmektedir.

Maoist Komünist Parti (MKP) Askeri Komisyonumuza bağlı kır-gerilla faaliyetleri yürüten Halk Kurtuluş Ordusu (HKO) güçlerine, 01 Ağustos 2017 tarihinde Dersim- Ovacık kırsalında faşist “TC” çeteleri tarafından düzenlenen hava saldırısı ve devamında süren çatışmada Parti Sekreterya Üyemiz YILMAZ KES (ŞAHİN), Bölge Komutanlık Üyeleri MAHİR ÖZGÜL (DOKTOR) ve SEVDA SERİNYEL (MERCAN) yoldaşlarımız zaferin direnişle teminat altına alınacağı bilinciyle direnerek ölümsüzleşmişlerdir. Defin işlemleri sırasında yoldaşlarımızın cenazelerine ağır işkenceler yapıldığı tespit edilmişti. Bu çatışmada ölümsüzleşip, Bingöl- Adaklı ilçesine bağlı Karer köyüne defnedilen SEVDA SERİNYEL (Mercan) yoldaşımızın mezarı, bölge karakolundaki faşist çetelerin saldırısına uğramış ve yoldaşımızın ailesi baskı ve tehditlere maruz bırakılmışlardır. Kadına olan gerici-erkek egemen bakışı ve yaklaşımı tüm çevrelerce teşhir edilmiş faşist AKP-MHP iktidarı ve azılı faşist çeteleri, yaşamda ve savaşta özne olan kadına karşı büyük korku taşımakta, özel savaş politikalarını daha yoğun yürütmektedir. Yaşamıyla faşizme korku salan Mercan yoldaş ve yitirdiğimiz diğer siper yoldaşlarımızın ölü bedenleri-mezarları dahi faşizmi korkutmaktadır. Bu korku nedeniyledirki mezarlarımıza azgınca saldırmaktadır. Diğer yandan sistemli olarak yürütülen genel politikasının yanında MERCAN yoldaşımızın ailesine ve diğer ailelere karşı yürütülen faşizan uygulamalarını da gözardı etmemeliyiz. Bir anneden kızının mezarını tahrip etmesini isteyerek, iradesizleştirmeyi-boyun eğdirmeyi, yok ederiz tehdidiyle başaramadığını, ailelerimizi kendi değerlerine saldırtarak başarmak istemektedir.

Açıktır ki hedefledikleri toplumsal mücadele ve direnişin sembolü olan, sınıfsız-sınırsız-sömürüsüz bir dünya yaratma fikri ve cüretiyle yaşamlarını ezilen-sömürülen halkların mücadelesine adayanları, özelliklede bu değerleri yaşamıyla buluşturan kadınları hatıraları ile birlikte yok ederek, ailelerini, ardıllarını ve bu hafızaya sahip çıkan toplumun tüm kesimlerini korkunun cenderesine alarak etkisizleştirmektir. Ancak tüm çabalar nafiledir!! Özgürleşmiş düşünceye pranga, çelikleşmiş yüreğe kurşun işlememektedir.

Bu vesile ile bu kirli politikalarda hangi ölçüde olursa olsun rolü olan herkesi buradan uyarıyoruz!!

Tarihimiz hesap sorma tarihidir. Er-geç tüm yaptıklarınızın bedelini ödeteceğiz!!

Mercan yoldaşın ve siper yoldaşlarımızın mezarlarına ve anılarına yapılan aşağılık saldırıların hesabı er yada geç sorulacaktır.

Maoist Komünist Parti

MK/SB

10 Mayıs 2020