Türkiye ve Kürdistan topraklarında birleşik devrim yakıcı ve güncel bir süreç içerisinden geçiyor. Emekçiler ve ezilenler amansız bir baskı ve katliam rejimi karşısında toplumsal gelişim yönünde büyük bir savaşım veriyor. Birleşik devrim ve onun dayandığı nesnel zemin güncel olarak aktif ve canlı bir hareket yaratıyor. Toplumun en ufak yaşamsal istemleri ve bütün toplumsal özgürlük talepleri adeta ayrı ayrı kollardan ilerleyen küçük nehirler gibi devrim denizine akıyor. Bu akış önündeki engellere ve yatağına kurulan setlere rağmen ilerlemeye devam ediyor.
Yaşamın içerisinden çıkan bütün görünümler ispat ediyor ki, kapitalist sömürü ve katliam düzeni tüm umutsuzca karşı koyuşuna rağmen çürüyor, çöküyor. Faşizm iktidarını sürdürmek için uyguladığı bütün baskı, zulüm ve vahşetine karşı bu çökme ve çürümenin önüne geçemiyor. Yaşamdan çıkan bütün olgular gösteriyor ki bu düzenin topluma vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Emekçilerin ve ezilen halkların hayati hiçbir sorunu artık bu düzen koşullarında çözülemez. Bu sistem tükenmiştir, bitmiştir. Türkiye ve Kürdistan toprakları radikal bir değişime, toplumsal bir alt üst oluşa, devrime gebedir.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi 5. mücadele yılını geride bırakırken, ilan edildiği ilk günden beri savunup bugünlere getirdiği devrim ve devrimci çözüm iddaasını büyüterek, hedefine emin adımlarla ilerliyor. Halkların Birleşik Devrim Hareketi, her geçen gün ortaya koyduğu mücadele pratiği ve yürüyüşündeki kararlılıkla halklarımızın bilincinde kurtuluş yolunu var ediyor. Birleşik devrim, düzen ile girdiği her çarpışmada, ortaya koyduğu her atılımda, sergilediği devrimci mücadele biçimlerinin hepsiyle birlikte büyüyor, kökleşiyor, ilerliyor. Birleşik devrimin dağlarda ve şehirlerde geliştirdiği gerilla mücadelesi, yaygınlaşan ve düşmanı en güçlü olduğu yerde darbeleyen milis eylemlilikleri ve toplumsal mücadelenin her alanında güçleri birleştirip devrime yöneltme çabası, ezilenlerin ve halklarımızın kurtuluş umudunu somut bir seçenek olarak ortaya koyuyor.
HBDH, faşist düzenin her türlü baskı ve zulmünün yanında, uzlaşmacı ve kırıntılara razı mücadele biçimlerini reddederek faşizme karşı cepheden bir karşı koyuşu, yani gerçek kurtuluşu örgütleyerek mücadele ediyor. HBDH, ne bu düzenin zulmüne boyun eğiyor ne de onun var edeceği kırıntılarla yetiniyor. Bu düzeni devrim ile değiştireceğimizi 5 yıl önce iddia ettik, bugün daha büyük bir kararlılıkla haykırıyoruz. Faşizmi yıkacağız, özgürlüğümüzü kazanacağız!
Türkiye ve Kürdistan topraklarında birleşik devrim derin, güçlü ve tarihsel köklere sahiptir. On yıllardır süren ve bedellerle büyüyen bu mücadele mutlaka hedefine varacaktır. Bu topraklar öyle bir mücadele tarihine sahiptir ki; neredeyse her gününde bir katliam ve ona karşı bir başkaldırı barındırır. Mart ayı içerisinde yaşanmış olan Gazi, Halepçe ve Beyazıd Katliamları bu topraklardaki birleşik devrim savaşının ne kadar sert, keskin ve köklü olduğunun birer kanıtıdır. Gazi, Halepçe ve Beyazıd Katliamları’nda yitirdiklerimizin anısı önünde saygı ile eğilirken, bütün katliamların hesabını da birleşik devrim ile soracağımızı bir kez daha tekrarlıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde 12. Genel Konseyi’ni toplayan Halkların Birleşik Devrim Hareketi, buradan çıkardığı güçlü hedef ve kararlılıkla yürüyecek ve savaşını her alanda büyüterek devam edecektir. HBDH 12. Genel Konseyi yeni bir mücadele yılının başında tam bir uyum ve inançla birleşik devrim hedefine kilitlenmiştir. Bütün birleşik devrim militanlarını ve savaşçılarını bu kararlılık ve inançla selamlıyoruz. Kurtuluş umudunu birleşik devrim hedefinde somutlayan emekçilere ve ezilenlere, bu hedef doğrultusunda, kazanana kadar durmayacağız sözümüzü yineliyoruz.
HBDH, bir yanda birleşik devrim savaşını büyütürken diğer yanda ise düşmanın egemenliğini kaybetme korkusunu da büyütüyor. Faşizm her gün güçlerimize karşı yürüttüğü baskı, operasyon, katliamlarla tarihsel olarak miadını doldurmuş düzenini sürdürmeye çalışırken; birleşik devrimi güçten düşüreceğini, hedefe kilitlenmiş yürüyüşümüzü yok edebileceğini zannediyor. Her gün onlarca kalemşörü ve propagandacılarıyla gazetelerinden ve onlarca televizyon kanalından çığırtkanlık yapmaları ancak ve ancak korkularının büyüklüğünü ifade ediyor. Birleşik devrimden ve onun örgütünden, HBDH’dan korkuyorlar. Bu korkularında haklılar. Birleşik devrim onların bezirgan saltanatlarını yıkacaktır, yok edecektir. HBDH, işte bu hedefin örgütüdür.
Halkların yok sayıldığı, işçilerin vahşice sömürüldüğü, kadınların yaşam hakkının elinden alındığı, gençlerin geleceksizleştirildiği, çocukların yataklarına aç girmek zorunda kaldığı bu sistemi alaşağı etmek bizler için zorunluluktur. Bizler çok iyi biliyoruz ki; bu aşağılık sisteme ve onun faşist temsilcilerine karşı mücadele etmekten başka bir koşulumuz yoktur. Halkların Birleşik Devrim Hareketi, ezilen halkların, işçilerin,kadınların, gençlerin, yarının umudu çocuklarımızın örgütüdür. HBDH, yeni bir dünyaya gidecek ve var edecek yolun örgütüdür.
1971 silahlı kopuşunu gerçekleştirerek kurtuluş yolunu halkların birleşik devriminde gören ve mücadeleyi dağlara çeken Deniz’lerden, Deniz’lerin idamını durdurmak için siper yoldaşlığının en iradi örneğini yaratan Mahir’lerden, düşmanın en vahşi koşullarında dahi geri adım atmayan İbo’lardan, zindanlarda isyan ateşini yakan Mazlum’lar devraldığımız mücadele bayrağını daha ileriye taşıyoruz. Ve mutlaka zafere ulaştıracağız.
FAŞİZMİ YIKACAĞIZ, ÖZGÜRLÜĞÜ KAZANACAĞIZ!
YAŞASIN HBDH!
YAŞASIN BİRLEŞİK DEVRİM!
HBDH Yürütme Komitesi