Türkiye-Kuzey Kürdistan Proletaryası, Emekçi Halkları ve Ezilen Uluslarına! TKP(ML)’den MKP’ye İlerleyen 24 Nisan 1972 Kuruluşumuzu 48. Yılında Komünist Heyecanla Selamlyor, Soykırıma Uğrayan Ermenilerin Acılarını Paylaşıyoruz!

Ezilen dünya halkları, Devrimimizin Sıra Neferi Yoldaşlar;

Partimiz, 24 Nisan 1972 yılında Komünist önder İbrahim KAYPAKKAYA yoldaşın kurucu rolü ve tarihsel tutumuyla yeni akım niteliğinde ayağa dikildi. Çok az kadro bileşeniyle kurulan hareketimiz, ideolojik sağlamlığından aldığı güçle devasa bir güce dönüştü ve kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü mücadeleyle kızıl bayrağı bugünlere taşıdı. 

Parti kuruluşumuz, dünya ve coğrafyamızda yaşanan büyük dalgalanma ve mücadeleler bağrında parlayarak filizlenirken, 12 Mart askeri faşist darbesinin azgın saldırıları altında geliştirilen Komünist hamle özelliğiyle halklarımıza umut veren tarihi bir eylem önemindedir…

Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ideolojik-teorik ürünü olmakla birlikte, coğrafyamız işçi-köylü mücadelelerinin devrimci koşulları ve örgütlü devrimci hareketin dinamizmine kayıtsız olmayan bütünlüklü şartlar içinde vücut buldu partimiz. 

Partimizin, Mustafa SUPHİ dönemi TKP’sinin Komünist mirasına dayanması gibi, TİİKP revizyonizmine karşı yürütülen ideolojik-teorik mücadelelerin sonucu olarak sağlanan köklü kopuşla biçimlenmesi gerçekliği, BPKD’nin ideolojik-teorik yansımasından bağımsız olmamak kaydıyla, coğrafyamız devrimci hareket dinamizminden tecrit olmadığını da gösterir. 

Ancak unutulmamalıdır ki, bu şartlar toplamında doğan partimiz, BPKD’den aldığı ideolojik-teorik-siyasi nitelik ve dokuyla, 1921’ler SUPHİ TKP’sinden de, 1971 devrimci hareketinden de ileri bir kulvarı temsil ederek, pozitif yönde ayrışır. Daha da önemlisi, KAYPAKKAYA yoldaşın ortaya koyduğu bu köklü çizgi ve yönelim, Komünternin dönem politikalarından da doğru orantılı bir kopuşu ifade eder. Ki, KAYPAKKAYA yoldaşın ideolojik-teorik-siyasi tezler zemininde formüle ettiği partimizin programatik görüşlerinde önemli bir yeri işgal eden Kemalizm ve Ulusal sorun konusundaki tahlil ve tespitleri, Komünterne de uzanan, SUPHİ TKP’si ile THKO ve THKP/C’de ifade bulan örgütlü devrimci hareketten (ve bu dönemin bilumum reformist-revizyonist cenahından) keskin nitelikteki ileri kopuşunu kanıtlayan tezlerdir. 

Reformist-revizyonist kulvarla arasına kalın çizgiler çeken coğrafyamız örgütlü devrimci hareketinin üç saç ayağından biri olan Partimiz, Komünist niteliği temsil eden ayak özelliğiyle THKO ve THKP/C’den anlamlı olarak ayrışıyor, ideolojik-teorik-siyasi doğrultusuyla özel bir anlam taşıyordu. Mahirlerin, Denizlerin tasfiyeci sağ pasifist şartlara karşı geliştirdiği devrimci çıkışı ve mücadelesi tartışmasız biçimde saygındı. Lakin KAYPAKKAYA yoldaşın siyasi iktidar mücadelesi bilinciyle bilumum düzen içi pasifist sağ tasfiyeci oportünist akım, reformist-revizyonist türev ve sosyal şoven eğilimlere karşı Komünist perspektif berraklığında geliştirdiği köklü kopuş çok daha manidar olup yeni bir ufkun açılışıydı… Tam da bundandır ki, KAYPAKKAYA yoldaşın evrensel nitelikte çizdiği siyasi doğrultu ve önemli politik tezleri günümüzde yakıcı ihtiyaç olarak hisedilip geçerliliğini korumaktadır…

‘’Savaşmak yenilmek, yeniden savaşmak yeniden yenilmek, taki zafere kadar böyle devam etmek’’ biçiminde işleyen devrimin mantığı partimizin mücadele tarihinde diyalektik tezahür bulan bir süreçtir. İnişli-çıkışlı uzun mücadele tarihi, partimizin zayıf yanlarıyla güçlü yanlarını diyalektik yasa temelinde birleştirerek bugünkü gelişme düzeyine taşıyan temel zemin değeriyle anlamlı bir tarihtir. Bu tarih, KAYPAKKAYA yoldaşın açtığı çığırda ilerleyen yüzlerce yoldaşımızın can bedeli mücadelelerde ölümsüz anılarıyla perçinleyip yarattığı mirasa yaslandığı gibi, doğru-yanlış mücadelesinin keskin dönemeçlerinde temsil edilen ideolojik mücadelelerin ve elbette düşmana karşı amansız şartlarda verilen siyasi mücadele kararlılığının tanığıdır. 

TKP(ML) olarak kurulup MKP’ye ilerleyen partimiz, KAYPAKKAYA yoldaşın MLM ideoloji ve teori ışığında ‘’somut koşulların somut tahlili’’ ilkesine uygun olarak 1970’li yıllara özgü geçerli tahlil-tespitlerle bilimsel ölçülerde saptadığı toplumsal sisteminin niteliği, bu niteliğe bağlı biçimlenen devrimimizin niteliği ve stratejisini, bugünkü toplumsal sistemin egemen niteliği ve bu niteliğe bağlı gelişen siyasi koşullara göre biçimlenen 1990-2000’li yıllar dünyasının yeni şartlarında geçerliliğini yitirdiği görüşüne vararak, KAYPAKKAYA yoldaşın evrensel teori ve ilkelerle karakterize olup genel siyasi çizgisinde ifade bulan ideolojik-teorik-siyasi rota ve metodolojisini bilimsel geçerliliğe sahip Komünist mecra olduğu tasavvuruyla tereddütsüz biçimde sahiplenmaktedir. 

Partimizin TKP(ML)’den MKP’ye ilerleyişi bu zeminde ifade bulup anlaşılabilir. Yeni Demokratik Devrim’den Sosyalist Devrim’e, Halk Savaşı Stratejisinden Sosyalist Halk Savaşı Stratejisine geçiş bu zeminde okunup anlaşılabilir. Bu ilerleme ve geçişi anlamak, MLM’nin yaşayan canlı ruhunu anlamakla, bilim ve teorideki gelişme dinamiğinin sınırsızlığını ya da gelişme ve çelişki yasasını anlamakla ve kuşkusuz ki dogmatizm ile MLM arasındaki kalın duvarın yıkılması karşısında sergilenen bilimsel tercihle mümkündür.

Partimiz MKP’ye ilerleyiş sürecinde de olduğu gibi, bütün tabulara ve geri dogmatik dirençlere saplanıp kalmadan KAYPAKKAYA yoldaşın Komünist kulvarında ilerleme uğruna her türden basıncı göğüsleyip, komprador tekelci sınıfların azgın faşist dalgalarına karşı kulaç atarak ilerlemeyi vazgeçilmez bir görev olarak sürdürme kararlılığındadır.

‘’Cüret Edelim, Öne Çıkalım, Kazamanlım’’ direktif şiarı temelinde başarıyla gerçekleştirilen Parti 4. Kongremiz bu kararlılığın bir beyanıdır. KAYPAKKAYA yoldaşın siyasi perspektifi doğrultusunda güncel görevlere odaklı atılmış bir adım, açık faşizmin saldırılarına devrimci bir yanıttır. KAYPAKKAYA yoldaşın evrensel teori ve ilkeler çerçevesinde coğrafyamız somutunda biçimlenen Komünist çizgisi Sosyalist devrimimiz için Sosyalist Halk Savaşı stratejisiyle ışık tutmaya devam ediyor…

KAYPAKKAYA yoldaşın, Osmanlıdan başlayarak, ırkçı-faşist Türk hakim sınıflarının tekçi paradigmalar temelinde biçimlendirdiği statükocu Kemalist iktidar döneminde de uygulanan ve adeta dokunulmazlık zırhına alınan ulus ve azınlıklara(‘’gayri müslimlere) dönük milli baskı, zulüm ve soykırım ‘’tabularını’’ yıkarak yerlebir eden bilimsel cüreti rehberimiz olmaya devam etmektedir.

Aynı bilinçle, partimizin kuruluş tarihi de olan 24 Nisan Ermeni soykırımının sorumlusu olan faşist hakim sınıfları  sınıf kinimizle lanetliyor, soykırıma uğrayan Ermeni ulusu başta olmak üzere, Kürt ulusu ve diğer azınlıkların acılarını paylaşıyor, yitimlerini saygıyla anıyoruz.

Partimizin kuruluş yıldönümü vesilesiyle, devrimimizin temel taşları ve partimizin taşıyıcı mücadele kolonları olan ölümsüz yoldaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyor, İbrahim KAYPAKKAYA yoldaş şahsında, Süleyman Cihan, Kazım Çelik, Cüneyt Kahraman, Cafer Cangöz, Yılmaz Kes, Mehmet Demirdağ, İsmail Bulut, Baba Erdoğan ve Aydın Hambayat yoldaşların Komünist miras ve bayraklarını zafere taşıyacağımıza andediyoruz. 

Şan Olsun 24 Nisan ‘72 Manifestosuna!

Şan Olsun Partimiz MKP’ye!

Şan Olsun Kurucu Önderimiz Kaypakkaya Yoldaşa!

Şan Olsun Mücadele Tarihimizin Ölümsüz Neferlerine!

Şan Olsun TKP(ML)’den MKP’ye Uzanan İlerleyişimize!

                                 Maoist Komünist Parti

                             Merkez Komite/Siyasi Büro

                                          Nisan 2019