Çeşitli Millet ve Milliyetlerden Türkiye-Kuzey Kürdistan Proletaryası ve Emekçi Halklarına!
Gün geçmiyor ki emperyalistlerin, uşağı rejimlerin ve bizzat onların ürünü uslanmaz çocuğu IŞİD gibi çetelerin katliamları yaşanmasın. Ve yine timsah gözyaşları, yine söz de kınamalar, yine vatan-millet-sakarya temelli birlik ve beraberlik argümanlı tekçi faşist kardeşlik nakaratları, yine sapla samanı birbirine karıştırarak halk kitlelerine yönelik algı operasyonlarıyla manipülasyonlar.
Bugün Suruç’da onlarca ölü ve yüzün üzerindeki yaralıyla sonuçlanan faşist gericiliğin katliamı yaşanmıştır. Suruç’daki 20 Temmuz katliamını ve başta faşist TC olmak üzere bütün suç ortaklarını lanetlerken, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonuna[SGDF]’nuna mensup dostlarımıza ise başsağlığı ve dayanışma mesajımızı iletiyoruz.
Her türlü güvenlik ve istihbarat açığından AKP hükümeti-iktidarı öncülüğünde faşist TC devletinin de bizzat sorumlu ve suç ortağı olduğunu başta vurgulayalım. Nitekim IŞİD’in onlarca vahşi saldırıları ve katliamlarına sessiz kalarak kamuoyunca da artık açıkça bilinen PKK ve PYD başta olmak üzere ilerici, devrimci ve sosyalistlere ‘’terörist’’ damgasını yapıştırmaya çalışan Erdoğan önderliğindeki AKP hükümeti-iktidarı öncülüğündeki faşist TC devleti aynı zamanda yaşanan bütün katliamların sorumlusu ve suç ortağı olduğu tartışmaya yer bırakmayacak düzeyde her geçen gün daha bir netlik kazanmaktadır. Zira baş kumandanları Erdoğan önderliğinde ki TC’nin sürekli tekçi faşist hezeyanlar eşliğinde tehditleriyle gözaltı ve tutuklamalar, provakasyonlar ve katliamlar peşisıra yoğunluğundan bir şey kaybetmeksizin bugünlere kadar sürgit devam etmiş, hala da sürmektedir. Yaşanan katliamlar da bize çok kutuplu emperyalist blok güçleri ve emperyalizmin stratejik uşağı tekçi faşist TC devletini hatırlatıyor. Faşist IŞİD vahşeti ve katliamlarının da bu karşı-devrimci güçlerden bağımsız ele alınamayacağı ve değerlendirilemeyeceği yeterince açıktır. Dolayısıyla devrimci kamuoyunun bütün bu yaşanan faşist baskılar ve katliamlara karşı daha fazla örgütlenme ve mücadele içerisinde yer alarak dayanışma da bulunması da bir o kadar gereklidir. Bu anlamda Suruç katliamı karşısında Türkiye-Kuzey Kürdistan’da [SGDF]’li dostlarımıza yönelik yapılan katliam başta olmak üzere, tüm gerici saldırganlığa karşı ilerici, demokratik ve devrimci dayanışmayı daha fazla yükseltmeye çağırıyoruz. Kobane’yi inşa sürecini daha bir kararlılıkla geliştirerek ezilen ve sömürülenlerle birlikte demokratik ve devrimci dayanışmayı daha fazla inşa ederek düşmanlarımızın politikalarını boşa çıkaralım. Bu temelde devrimci direniş ve savaşımızı yükselterek hesap soralım!
Suruç Katliamını Nefretle Kınıyoruz!
Şehit Namırın!