Faşist “TC” devleti, Kürt ulusunun demokratik-ilerici mevzilerine, kazanımlarına, Kürt ulusunun devrimci dinamiği PKK gerillalarına karşı yeni bir saldırı daha başlatmıştır.
Legal-demokratik siyaset alanındaki kazanımları sürekli saldırıların hedefi haline getirilen, kazandığı yerel yönetimleri kayyım’larla gasp edilen, seçilmişleri-siyasi temsilcileri tutuklanan, gündelik örgütlü devlet zor’u ve şiddetiyle sindirilmeye-diz çöktürülmeye çalışılan Kürt ulusunun tüm diri-devrimci-ilerici dinamiklerini kuşatarak etkisizleştirmeyi-yok etmeyi “beka” sorunu olarak ilan eden faşist “TC” devletinin Kürt Ulusuna saldırıları kesintisiz devam etmektedir. Saldırılar Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyası ile de sınırlı değildir.
Dört parça Kürdistanın tüm parçaları bu saldırıların hedefi olmuştur-olmaktadır. Rojava’da Kürtler’in elde ettiği demokratik kazanımlar defalarca saldırıların hedefi olmuş, Afrin, Gire Spi, Serekaniye faşist “TC” devleti tarafından işgal edilmiş, işgal edilen yerlerdeki demografik yapı zor ile değiştirilmiş, halkların buralardaki demokratik-ilerici kazanımları-mevzileri yok edilmiştir.
Güney Kürdistan da faşist “TC” devletinin saldırıların sürekli hedefi olmuştur. Daha öncesinde yıllarca “sınır ötesi” operasyonlar adı altında Kürt ulusunun devrimci-demokratik güçlerine-gerillalarına saldırılar düzenleyen, Güney Kürdistandaki devrimci mevzileri yok etmek isteyen faşist “TC” devleti, 2015 Temmuz ayında başlattığı topyekün yoğun saldırılarla birlikte Güney Kürdistan da birçok alanı onlarca savaş uçağıyla bombalamış, gerilla alanlarını keşif uçaklarıyla denetime almaya çalışmış, bazı yerleri işgal etmiş, var olan üslerine yenilerini eklemişti.
10 Şubat 2021 gece yarısı ise yine savaş uçaklarının-helikopterlerin yoğun saldırıları eşliğinde indirmelerin yapıldığı yeni bir işgal saldırısı başlatmıştır. Havadan ve karadan kapsamlı işgal saldırının hedefi bu sefer Güney Kürdistan-Gare Bölgesi olmuştur.
Faşist AKP-MHP iktidarının tutunacak dalı kalmamıştır
Boğaziçi öğrencilerinin “kayyım rektör” karşıtı protesto eylemleri ve çevresinde ördüğü dayanışma karşısında faşist AKP-MHP iktidarının gösterdiği saldırgan refleksin bu protestoları durduramaması, aksine büyütmesi ve dayanışmayı yaygınlaştırması, diğer yandan; işçi sınıfının, emekçi halkların, kadınların ve gençlerin hak arama mücadelelerindeki artış ve sokakla buluşan tepkilerin kararlılığı karşısında çaresizleşen ve acizleşen faşist iktidar, halk kitleleri nezdinde inandırıcılığını gün geçtikçe yitirmekte, toplumsal desteği azalmakta, kan kaybetmektedir. AKP-MHP faşist iktidarı ömrünü uzatacak, tutunacak dal aramaktadır. Bu nedenle halklara, hak arama mücadelelerine, kadınlara, LGBTİ’lere, Alevilere, gençlere, Kürtlere, sosyalistlere, devrimcilere, yurtseverlere, ilericilere pervasızca saldırmakta, savaşa, işgal saldırılarına ihtiyaç duymaktadır.
Sınırdan uzakta olan ve Güney Kürdistan’da iç bölge olarak yer alan Gare Bölgesi’ne “TC” devletinin havadan ve karadan saldırısı göstermektedir ki, AKP-MHP faşist iktidarı Kürt ulusunun devrimci dinamiklerini ve mevzilerini yeniden hedefleyerek Kürt düşmanlığı / savaş-işgal saldırıları üzerinden ömrünü uzatacak, ayakta durmasını sağlayacak destek arayışına çıkmıştır. Heftanin’e yönelik saldırılarda istediği başarıyı ve kamuoyu desteğini alamayan, aksine gerillaların kahramanca direnişi karşısında ağır darbeler alan faşist iktidarın, bu işgal saldırısında da hüsrana uğrayacağı muhakkaktır.
Güney Kürdistan Bölgesel yönetimini tekeline alan ve Kürt ulusal devrimci dinamiklerini ve mevzilerini kendisi için tehdit gören KDP’nin, “TC”nin bu işgal saldırısına aktif destek sunduğu da ortadadır. 9 Ekim 2020 tarihinde ilan edilen “Şengal Anlaşmasıyla” faşist” TC” devletiyle birlikte(Irak merkezi hükümeti de dahil) Ezidi halkının kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen sinsi planların da ortağı olan KDP, faşist “TC” devletinin askeri-operasyonal desteğiyle bölgede gericiliğin yeni kalesi olma yolunda hızla ilerlemektedir ve faşist “TC” devleti-AKP-MHP faşist iktidarı eliyle de kendi böğrüne zehirli hançer saplamaya çalışmaktadır.
KDP, bu tehlikeli yoldan hızla vazgeçmelidir. KDP’nin faşist AKP-MHP iktidarıyla geliştirdiği bu gerici ilişki ne Güney Kürdistan halkının, ne Rojava halklarının ne de bölge halklarının çıkarınadır. Emperyalistlerin, bölge gerici devletlerinin ve faşist “TC” devletinin gerici çıkarınadır. KDP, Kürt ulusunun ilerici-demokratik-devrimci tüm kazanımlarını sahiplenmeli, ilerici mevzilerini korumalıdır. Sahiplenmiyorsa da saygılı davranmalı, saldırgan-gerici tutumdan vazgeçmeli, faşist “TC”nin maşası olmamalıdır..
İşgal saldırısını Birleşik Devrimci Mücadeleyle püskürtelim…
Güney Kürdistanda ve Rojava’da Kürt ulusunun ilerici-demokratik her kazanımına, elde ettiği mevzilere azgınca saldıran faşist “TC”nin en son Gare Bölgesi merkezli işgal saldırısı karşısında sessiz kalınmamalı, Kürt ulusunun haklı ve meşru mücadelesi, ilerici kazanımları sahiplenilmeli, devrimci-demokratik mevzileri korunmalıdır. Kaybedilen her mevzi ve gasp edilen her kazanım, halklardan yana devrimci bir mevzinin-kazanımın kaybı olacaktır. Buna izin vermeyelim.
Faşizmin içte ve dışta geliştirdiği saldırılarına karşı direnen Kürt ulusuyla, devrimci-ilerici dinamikleriyle birlikte militan direnişi örmek, direnişleri yaymak ve faşizme karşı Birleşik Devrimci Mücadeleyi geliştirip güçlendirmek devrimci sorumluluğumuz ve görevimizdir.
Partimize bağlı HKO ve PHG savaşçıları da bulundukları her alanda, Afrin, Gire Spi, Serekaniye, Hakurke, Heftanin işgal saldırıları karşısında olduğu gibi, faşizmin Gare Bölgesine işgal saldırısına karşı da Kürt ulusuyla, HPG ve YJA Star gerillalarıyla birlikte aynı mevzide olmaya devam edecek, şehirlerdeki işgal karşıtı sokak direnişlerinin parçası olacaktır.
Birleşik devrimci mücadeleyi büyütelim, faşizmin saldırılarını püskürtelim.
Maoist Komünist Parti
12 Şubat 2021