Faşist iktidar 15 Haziran tarihinde Medya Savunma Alanlarına, Maxmur Kampına ve Şengal’e dönük kapsamlı bir hava saldırısı başlattı. Ardındanda 17 Haziran tarihinde Haftanin’e dönük karadan işgal saldırısına başladı. Şengal bölgesini, Kandil dağlarını ve Güney Kürdistan’ın münferit yerlerini hedef alan bir işgal saldırısına start verildiği faşist iktidarın sözcüleri tarafından dillendiriliyor.
Faşist rejim dört parça Kürdistan toprağında Kürt halkının elde ettiği her türlü kazanımın ve demokratik mevzinin karşısındadır. Bölgede yürüttüğü askeri operasyonlar ve saldırılarla faşist rejim Ortadoğu coğrafyasında önemli bir istikrarsızlık ve saldırı merkezi haline gelmiş bulunuyor. Son dönemde Libya’da, İdlip’te, Rojava’da ve Güney Kürdistan’da izlenen işgal siyaseti faşizmin bölgesel bir güç olma arayışının ifadesidir.
Tam da bu noktada faşist iktidar Kürt halkının elde ettiği kazanımları ve onun demokratik mevzilerini hedef almaktadır. Bu yönüyle Kürtleri yok sayma onun bütün kazanımlarını hedef alma faşizmin genel yaklaşımıdır. Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler faşist iktidarın sömürü siyasetinin saldırısının hedefindedir. Ekonomik olarak büyük bir kriz yaşayan faşist rejim çıkışı kendi sınırları içerisinde ve sınır ötesinde askeri operasyonlarda aramaktadır.
Ülke içerisinde her türlü demokrasi arayışı faşizmin yasak duvarlarına çarpmaktadır. Milletvekilleri tutuklanmakta, belediyelere kayyum atanmakta, hak arayan herkes terörist ilan edilmektedir. Bütün bu konsept içinde faşist iktidar içeride ve dışarıda topyekün bir saldırı konsepti uygulamaktadır. Onun topyekün saldırısı karşısında topyekün direnişle yanıt vermek birleşik devrim güçlerinin görevidir.
Faşist iktidarın Güney Kürdistan’a yönelik başlattığı işgal saldırısı karşısında Birleşik Devrim güçleri bulundukları bütün alanlarda topyekün bir direnişle mücadeleyi yükseltmelidir. Faşizm bütün saldırı ve yasaklamalarına rağmen Türkiye cephesinde her geçen gün daha fazla desteğini kaybetmektedir. Onun işgal ve savaş politikaları da kurtuluşu olmayacaktır. Faşizme karşı işçi, emekçi, Kürt, kadın, genç ve bütün ezilen kesimleri birleşik devrim bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz.
Dağlarda mücadele eden gerilla güçlerimiz, şehirlerde mücadeleyi yükselten milisler, sokaklarda özgürlük için direnen emekçiler herkes faşizme karşı ortak cephede birleşmektedir. Faşist iktidarın saray medyası “ha bu gün bitirdik ha yarın bitiriyoruz” diyerek birleşik devrim güçlerini hedef almaktadır. Ancak ezilenlerin mücadelesi onları var eden çelişkiler çözülmediği sürece bitmeyecektir. Faşizmin bütün psikolojik savaş söylemine rağmen ezilenlerin mücadelesi engellenememektedir. Dağlarda savaşan gerillalar, şehirlerde yükselen milis eylemleri ve yaşamın her alanına hakim olan faşizme diz çökmeme pratiği birleşik devrim mücadelesini güçlendirmektedir.
Bütün bu gelişmeler ışığında Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak faşizmin işgal ve savaş politikalarının karşılığında birleşik devrim bayrağını yükselteceğiz. İşgalciler yenilecek birleşik devrim güçleri kazanacaktır.
Bulunduğumuz bütün alanlarda faşizme karşı var olan bütün imkanlarımızı seferber ederek onu yenilgiye uğratmak için savaşmalıyız. Faşist iktidar sınırları dışında işgal saldırıları yürütürken onu sınırları içerisinde yaşamın her alanında hedeflemek ve onun işgal saldırılarının yenilgiyle sonuçlanması hedefimizdir.
İşgalci Faşizmi Yeneceğiz!
Yaşasın Birleşik Devrim Mücadelemiz!
HBDH Yürütme Komitesi
20 Haziran 2020