155 Nolu Açıklama
Çeşitli Millet ve Milliyetten Türkiye- Kuzey Kürdistan Proletaryası ve Halk Kitlelerine!
Emperyalist çok uluslu sermayenin derinleşmesi ve merkezileşmesi temelinde Komprador tekelci kapitalizm Soma’ da şu ana kadar 238 işçi katlederken onlarcasını da ağır yaralamıştır. Türkiye- Kuzey Kürdistan’daki faşist devletin madenci katliamı, dünyada ilk sırada yer almaktadır. Bu yıl içerisinde Kozlu’dan Soma’ya uzanan işçi cinayetleri ne ilk ne de son olacaktır. İşçi ve emekçiler tarihinin en kanlı katliamlarından biri olan Soma’daki katliam yas tutmayı değil isyana çağırmaktadır. Zira yaşananlar ‘’iş kazası, kader’’ değil Soma özel şirketi ile el ele veren faşist Türk devletinin cinayetidir.
Özel şirketlere peşkeş çekilerek burjuvazinin daha fazla karı için işçi ve emekçileri yoksulluğa, düşük ücrete, taşeronlaştırmaya, esnek çalışma adı altında iş güvencesizliğine, örgütsüzlüğe mahkum edenler emperyalist kapitalizm gerçekliğinin kendi vahşi karakteridir. Kapitalizm, her şeyi metalaştırmıştır. Madende yaşanan işçi cinayetleri ve katliamlara ‘’kader’’, ‘’güzel öldüler’’ denilerek suçlarını örtbas eden özel mülk dünyasının burjuva sistemleri ve onun patronlarıdır. Soma’da yaşanan katliamada faşist Erdoğan ‘’bunlar olağan şeylerdir’’ diyerek kadere işaret etmiş ve manipülasyondan geri durmamıştır. Faşist devletin olağan gördüğü bu kaderi kabul etmiyoruz. Roboski’de gösterilen iki yüzlülük Soma’da da hortlamıştır. Türkiye- Kuzey Kürdistan işçi ve emekçileri, faşist devletin 3 günlük yas, emperyalislerin taziyeleri, bayrakların yarıya indirilmesi vb yönlü aldatıcı girişimlerine kanmamalı, bizzat devletin kendisi olan suçunu gizleyemeyeceği gerçeğinden hareketle faşist devletten hesap sormak için alanlara çıkarak direniş ve mücadeleyi yükseltmeliyiz.
Küresel emperyalist hegemonyanın ve onun Türkiye- Kuzey Kürdistan’daki uşağı Komprador tekelci burjuvazinin insanı, doğayı, emeği, geleceğimizi her geçen gün karartan baskı ve katliamlarına karşı, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için hesap sormalıyız.
Faşist devletin iktidarından hesap sormak için karalara bağlanarak yas tutmamalı, ağıtlar yakmamalı, tam da hesap sorma bilinciyle alanlara çıkarak öfkemizi haykırmalıyız. Meşru devrimci militan mücadele ruhunu kuşanarak alanlarda faşist devleti lanetleyelim. Faşist devletin krizini daha da büyütmek için tüm ilerici, yurtsever, devrimci ve komünistleri daha fazla dayanışmaya, örgütlenmeye, birleşmeye ve radikal devrimci mücadele perpsketifiyle politik iktidara doğru yürüyüşü pratikleştirmeye çağırıyoruz.
Soma’da 238 canımızı saygıyla anarken, aileleri başta olmak üzere Türkiye- Kuzey Kürdistan halk kitlelerine başsağlığı diliyor, onlarca yaralımıza ise bir an önce iyileşmelerini temenni ediyoruz.
Öfkemizi çetin kavgamızın kor ateşinde harlandırarak emperyalizm ve uşağı faşist Türk devletine bedel ödettirmek için Sosyalist Halk Savaşını büyütelim. Her alanda olduğu gibi bütün aktivistlerimizi göreve çağırırken Partizan Halk Güçleri ve Halk Kurtuluş Ordusu militan ve savaşçılarımızın da silahlı güçleriyle hesap soracağını ilan ediyoruz.
Maoist Komünist Partisi
Merkez Komitesi- Enfermasyon Büro
14 Mayıs 2014