Emperyalizm ve uşakları “en büyük tehlike-stratejik tehdit” gördükleri başta dünya çapındaki Maoist
hareket olmak üzere, ezilen ulus ve azınlıklara karşı topyekün savaş seferberliği içerisindedirler. Nepal,
Türkiye-Kuzey Kürdistan, Hindistan, Filipin’lerde tüm dünyanın tanık olduğu budur. Prag, Afganistan ve
diğer yerlerde emperyalist işgal ve sömürge operasyonlarının anlattığı budur. Proletarya, ezilen ulus ve
halklar şimdiye kadar olduğu gibi direniyor. Çıkmazda olan haksız savaş makinasıdır. Dünya gerçeklerinin
gösterdiği budur.
Türkiye-Kuzey Kürdistan’da Maoist Komünist Partisi önceli TKP(ML)’nin doğuşuyla birlikte, düşman
tarafından “ihtilalci Komünizmin temsilcisi en tehlikeli güç” olarak değerlendirildi. Kaypakkaya bayrağı,
Büyük Proleter Kültür Devriminin ürünüydü. Her türlü eşitsizliğe karşı (sınıf, cins, ulus) Komünizme
kadar devrimi sürdürme kararlılığıydı. Revizyonizme, şovenizme ve her türden oportonüzme karşı
Marksist-Leninist-Maoist donanımdı. Kemalist resmi ideolojiye ve onun ezilen Kürt ulusu ve azınlıkların
inkarına dayanan ırkçı, soykırımcı geleneksel sistemine tarihi önemde ve tarihte ilk köklü meydan
okuyuştu. Proleter enternasyonalist bayrak altında, proletarya, ezilen ulus ve halkların birlik güneşiydi.
Tüm uluslar için tam hak eşitliği ısrarıydı. Proleter dünya devriminin hizmetinde yakılan Halk Savaşı
ateşiydi. Büyümeden söndürmek istediler. Düşmanın Vartinik operasyonu bu amaçlıydı. Büyük darbeler
aldık, geçici örgütsel yenilgilerle karşılaştık. Oysa stratejik olarak yenilen düşmandı. Vartinik’te de
işkence tezgahlarında Kaypakkaya örneğinde de kazanan Komünizm, komünist büyük bir dirilişe
dönüşerek Maoist Komünist Partisi 1. Kongresi nitel sıçramasıyla düşmanı yine çılgına çevirdi. Düşmanın
Mercan’da gerçekleştirdiği katliam, Komünist ideolojimizden duyduğu korkunun-paniğin-aczin itirafıdır.
17’ler,Komünist geleceği kazanma cüretidir. Halk Savaşı bazı pazarlıklarla düzene entegre edilebilecek
silahlı ekonomist bir başkaldırı değildir. Komünizme yürümek için siyasal iktidarın ele geçirilmesi ve
devrimin sonuna kadar sürdürülmesi iradesidir. 17’leri katlederek bunu boğduklarını, halkların umudunu
tükettiklerini zannedenler fena halde yanılıyorlar. 17’lerin, 5. Genel sekreterimiz Cangöz ve yoldaşları
Hanbayat, Aris, Okan’lar şahsında 1. Kongrede oynadıkları tarihi rolün ışığı daha da büyüyecektir. Halk
Savaşı kazanacaktır. Dünyanın dört bir yanında devrimci kitlelerin ellerinde yükselen 17’ler bayrağı
gösterdi ki partimizin derinden saldığı kökler sökülemez. Çünkü, bu Parti Komünist Partisidir. Maoist
Partidir. Bu Parti, tekelci-bürokrat-ayrıcalıklı bir efendiler topluluğu değil, komünizm için halka hizmet
eden bir devrim silahıdır. Kitleleri devrime cesaretle seferber etme, kitlelerin kaderlerini ellerine
almalarına yardımcı olma öncüsüdür. Maoist Komünist Partisi ile birleş derken, ifade ettiğimiz emeğin
çıkarlarına bilimsel sahip çıkma tamda bunun için devrime sarılma çağrısıdır.
Kitleler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada, emek seferberliği ruhuyla, kendi eserleri olacak
devrime sahip çıkacaklardır. Parti, yalnız ve tek başına devrim yapmaz, yapamaz. Devrim, kitlelerin
eseridir. Parti bu eserin gerçekleştirilmesinde devrimin öznesi, kitlelerin öncüsüdür. Öncüsüyle birleşen
kitleler, davalarına sahip çıkmış olacaklardır.
17’ler komünizm için parti önderliğinde kenetlenme çağrısıdırlar. Emek seferberliği kampanyamız, bu
çağrıya cevap olmak için ileriye atılmaktır. Kitlelerin yaratıcılığı ve inisiyatifini dizginlerinden
boşandırarak siyasal iktidar mücadelesinin öznesi haline getirilebilmesi için Maoist Komünist Partisi yani
öcü ile birleşme, Halk Savaşı ile ilerleme haykırışıdır. Bu kampanya “vergi” misali talimatla uygulamaları
kesinkes reddeder. Halkın tek bir çöpüne bile zarar veren anlayışlara karşı çıkar. Bu kampanya, halkı
sevme, halka dayanma, halkı devrim için seferber etme seferberliğidir. Halkın kendi eserleri olan devrim
davasına gönüllü ve bilinçli sahip çıkma çağrısıdır. MKP önderliğindeki Halk Kurtuluş Ordusu savaşçıları,
devrimde halkı seyirci yada basit destekçi görmezler. Çünkü onlar, halkın savaşçısıdırlar. Halk Savaşı,
MLM rehberliği ve parti önderliğinde kitlelerin savaşıdır. Dolayısıyla Halk Savaşçıları kitleleri kendi
savaşları olan Halk Savaşı ile bütünleşmeye çağırmaktadırlar.
Düşmanın içinde boğulacağı koca bir okyanusu, kitlelerin tarihi yaratan büyük gücü ile sağlayabiliriz.
Bunun için partimiz ve önderliğindeki Halk Kurtuluş Ordumuzla birleşmeliyiz. Zafere muktedir olmanın
yolu budur. Kazanmak, düşmanı sonuna kadar yenmek için Halk Savaşında ısrar edeceğiz. “Bir Halk
Ordusu olmadan, halk hiçbir şeye sahip olamaz” parti önderliği olmadan, proletarya devrimi zafere
ulaşamaz gerçekliğinin bilincinde, geniş halk yığınlarının kurtuluşu için, parti önderliğinde devrimin
siyasal görevlerini yerine getiren Halk Savaşı ile bütünleşmeye çağırıyoruz.
Düşman, Maoist ve devrimci hareketi marjinalleştirme, toplu imha ile çökertme, psikolojik harp
taktikleriyle maneviyatını kırıp, tüketme planı içerisindedir. Bu top yekün özel savaş, dedikodu ve
spekülasyonlarla Maoist ve devrimci hareketi birbirine düşürüp, dedikodu ve tuzaklarla kitleleri
güvensizliğe sürükleyip, devrimi sözde engellemeyi düşlemektedir. Devrimin planı da açıktır. Siyasal
iktidar için Halk Savaşı. Bilinci de açıktır. Parti bilinci. İktidar bilinci, tüm dostları birleştirme bilincidir.
Parti bilinci, tüm yoldaşlarla kenetlenme bilincidir. Tarih bilinci, olumlu ve olumsuzluklarıyla tüm
mirasımıza sahip çıkma, yanlışlardan öğrenme, doğruları ilerletme bilincidir. Bu bilince sahip olanları
düşmanın hiçbir dedikodusu, hiçbir kısır didişme minderinde yere düşüremez. Parti ve halkın saflarında
her zaman doğru yanlış mücadelesi olacaktır. Bu mücadele, hiçbir şekilde parti ve halkın saflarında
birbirilerimize düşmanlaşmayı gerektirmez. Yanlışı düzeltmeyi, doğrularda ilerlemeyi gerektirir. Bu parti
ve tarih bilincini hiçbir düşman oyunu yenemez. Münferit değil, bir devlet politikası olarak sürdürülen
Kontrgerilla savaşının önemli halkalarından biri olan psikolojik harp saldırısını, parti önderliğinde
kenetlenerek, partiyi halkla birleştirerek, siper yoldaşlığı ruhuyla devrimci güçlerin birleşik devrimci
eylem birliğini yükselterek püskürteceğiz. MKP 1. Kongresi bunu öğretti. Ölümsüz 17’ler bunu öğretiyor.
Uygulayacağız ve kazanacağız.
Ölümsüz 17’ler partimiz açısından önemli bir kayıptır. Acıyı, onların çağrısına sarılarak güce
dönüştürmek görevdir. Parti, bu görevin üstesinden gelecektir, başaracaktır dedik. 1.Kongremizin
özetlediği tecrübelerle ulaştığımız sentezleri silahlanarak, parti iradesi harekete geçti. Şimdiki durumda
Parti merkezi önderliğimizi yeniden tesis etmiş ve 17’lerin kaybıyla aksamış görevimizi üstlenmiş
durumdayız. Görev tamamlanacaktır. Bu durum yoldaşlarımız ve halkımız için bir güç, düşmanlarımız
açısından kahredici bir durumdur.
Maoist büyük ileri atılım yönelimiyle emeğimizi seferber edecek, kayıplarımızı yeni devrimci
mevzilerle dolduracak, yaralarımızı saracak geleceği kazanacağız.
Yaşasın Maoist Komünist Partisi, Önderliğindeki Halk Kurtuluş Ordusu !
Yaşasın Halk Savaşı !
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi !
Emek Seferberliği İçin İleri !
Kasım 2005
Maoist Komünist Partisi Siyasi Büro