17’ler, Kanla Yazılan Tarihimizin Mihenk Taşlarıdır! Kavga Bayraklarımızda Yaşıyorlar!

112 Nolu Açıklama

Türkiye-Kuzey Kürdistan’dan Çeşitli Ulus ve Milliyetlere Mensup

İşçiler, Köylüler, Gençler, Emekçiler, Yoldaşlar, Tüm Ezilen Ve Sömürülenler!

İnsana, emeğe ve doğaya düşman sömürü ve zulmün baş aktörleri uluslar arası emperyalist tekelci devletler ve onların işbirlikçi uşak rejimleri, varlıklarını ve sistemlerini daha uzun süre köklü ve kalıcı hale getirmek için ezilen ulus ve halklara her alanda pervasız saldırılarını geçmişte olduğu gibi günümüzde de sürdürüyorlar.

Özel mülkiyet çıkarları uğruna IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla ekonomik politik saldırılarını yeni konseptlerle sürdüren uluslar arası emperyalist tekelci devletler ve işbirlikçi uşak rejimler, halklar ve ezilen ulusların devrimci ve komünist güçlerine karşı da pervasızca fiziki imha ve tasfiye amaçlı saldırılarında yoğunlaşmışlardır.

Emperyalizme, komprador kapitalizme, feodalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı, İhtilalcı Komünizm’in Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki yegane temsilcisi partimiz Maoist Komünist Partisi’nin yeni nitel anlamda ilerletilmesini ifade eden 1. Kongremiz, aynı zamanda Marksist-Leninist- Maoist(MLM)  ideolojimizin daha ileri bir seviyede kavranılması anlamına gelir. 17’ler, her şeyden önce bilimsel tutum ve yöntemde ısrardır.

TKP(ML)’ den MKP’ ye Bu Tarih Bizim! şiarıyla parti tarihimizin doğru ve bilimsel temelde ideolojik, politik, örgütsel ve askeri açılardan muhasebe edilmesi, geçmiş hatalardan dersler çıkarılarak stratejik önderliğin öneminin görülmesi, Halk Savaşının daha da berrak bir şekilde kavranışı ve somut örgütlenmesi ve daha bir dizi ideolojik, siyasal, örgütsel, askeri ve kültürel konularda 1. Kongremiz ile özdeşleşen 17’ lerin nitel katkıları, tartışma götürmez bir gerçekliktir. Faşist Kemalist Türk devleti de bunun farkına varmış ve partimize karşı daha sistemli ve kapsamlı saldırılarında yoğunlaşmıştır.

Bu kapsamda stratejik açıdan önemli bir tehlike olarak gören ve yeni saldırı konseptine bağlı olarak 17 Haziran 2005 tarihinde Türkiye-Kuzey Kürdistan devriminin öncü kurmayı partimizin önder kadrolarının da aralarında bulunduğu 17 yoldaşımız, faşist Kemalist Türk devleti tarafından katledilmişlerdir. Ama düşman, gerçekleştirdiği cani katliamına karşın, 17’ lerin bilimsel ruhunu ve yöntemini asla teslim alamamış ve Mercan’ da ideolojik ve stratejik bir yenilgi almıştır.

’’Bitirdik, yok oldular, tükendiler’’ naralarıyla fiziki imhasını psikolojik saldırılarla tamamlamak isteyen düşmanımızın hevesi kursağında kalmış ve Türkiye-Kuzey Kürdistan’ın birçok alanında ’’Vartinik’ ten Mercan’a Feda Olsun Canımız Halk Savaşına’’, ’’İbrahim’den Cafer’e Halk Savaşıyla Zafere’’ şiarlarıyla şehirlerde, köylerde, sokaklarda, meydanlarda ve dünyanın birçok ülkesinde direniş, komünist kararlılık ve faşizme meydan okuyuşla yükseltilmiştir. İşkencahanelerde, ölüm oruçlarında, gerilla savaşında, sokak çatışmalarında, okullarda ve meydanlarda sınıf mücadelesinin her alanında faşizme yenilgiyi tattıran 17’ler birer kutup yıldızı olarak on binler tarafından sevgi seliyle sahiplenilmiştir. 

Partimiz 38 yılı aşan tarihiyle 15 Eylül 2002’ de 1. Kongre ve 2007’ de ise 2. Kongresini daha yüksek bir bilinçle gerçekleştirip yeni bir sürece girerek halklarımızın kurtuluşunda uzun ve meşakkatli mücadelesine devam etmektedir. Manevi delegeleri olarak ölümsüz 17’ lere atfedilen 2. Kongremiz başarılı bir şekilde gerçekleştirilerek düşmanımızın tamamen hevesleri kursağında kalmıştır. Küllerimizden yeniden doğarak filizlenen partimiz, düşmanımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir.

Tarihten gelerek tarih yaratan 17 kızıl karanfilimiz, derin halk ve yoldaşlık sevgisiyle donanarak kolektif merkezileşmiş irade birliği temelinde her türden ideolojik- politik saldırılara karşı tereddütsüzce siper olmaktır.

Sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum olan komünizm mücadelesinde küçük ya da büyük demeden komünizm cüretini hayatın her alanında yaşamsallaştırarak kitlelerle birleşmek, halklarımızın öğrencisi ve öğretmeni olmaktır.   

17’ ler, Halk Savaşında ve onun somut olarak örgütlenmesinde ısrardır. Merkezi görev olan Kızıl Siyasi İktidarlar için Köylü Gerilla Savaşı’nı geliştirip yaygınlaştırarak faşist Kemalist Türk devletini parça parça yıkmaktır.

Gerek dünya düzleminde gerekse de ülkemiz özgülünde ideolojik- politik olarak okun sivri ucunu, uzlaşmacı tasfiyeci reformizme yöneltmektir.

17’ leri anmak; geçmişe, güne ve geleceğe ilişkin onların bilimsel ve eleştirel ruhuna ve tutumlarına sahip olarak geçmişi ve bugünü anlamak ve ona müdahale etme bilinci ve tutumunu pratikte göstererek geleceğe bilimsel ve doğru temelde ışık olmaktır.

17’ leri anmak; işçi sınıfı, yoksul köylülük, yiğit gençliğin ve emekçilerin, ezilen Kürt ulusu ve azınlık milliyetlerin demokratik ve meşru haklarını savunarak mücadele araç ve yöntemlerini geliştirmektir.

17’ leri anmak; halklara ve tüm ezilen emekçilere kan kusturan düşmanlarımıza karşı her alanda Halk Savaşını somut olarak örgütlemektir.

17’ leri anmak; şehitlerimizin mezar taşlarını devrik bırakmayarak Kulaksız yüzbaşı gibi tarihsel olarak hak ettiği cezayı vererek, her alanda radikal devrimci bir duruş sergileyerek bağımsızlık, Halk Demokrasisi, Sosyalizm ve Komünizm için silahlı mücadeleyi geliştirmektir.    

Mercan’ da can feda direnerek şehit düşen 17’ ler; ideolojik, politik, askeri, örgütsel ve kültürel olarak Türkiye-Kuzey Kürdistan halklarına, politik iktidar bilinciyle Maoist ideolojik bir duruş ve Halk Savaşında ısrar çağrısıdır.

And olsun ki yoldaşlar; Biz Kazanacağız, Halk Kazanacak, Halk Savaşı Kazanacak!

17’ lerin Hesabını Soracağız!

Faşist Kemalist Türk Devletini Döktüğü Kanda Boğacağız!

Kahrolsun Emperyalizm ve Uşağı Faşist Kemalist Türk Devleti!

Yaşasın Halk Savaşı!                                                                                                                                                                                                                                 

 Maoist Komünist Partisi

Merkez Komite-Siyasi Bürosu

                                                             Haziran 2010